SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA
Fakru zaruret içinde ve muhtaç durumda bulunan vatandaşlar ile, gerektiğinde her ne suretle olursa olsun Türkiye’ye kabul edilmiş veya gelmiş olan kişilere yardım etmek, sosyal adaleti pekiştirici tedbirler alarak gelir dağılımının adilane bir şekilde tevzi edilmesini sağlamak, sosyal yardımlaşma ve dayanışmayı teşvik etmek üzere 3294 sayılı yasa ile 1986 yılında kurulmuştur.
Devletimizin Anayasa’da belirtilen sosyal bir hukuk devleti olması özelliği gereği, gelir dağılımındaki dengesizliklerin giderilmesine ve yoksul kesimlerin desteklenmesine yönelik sosyal politikalar, toplumsal dayanışmanın güçlendirilmesi ve sosyal barışın korunması açısından büyük önem arz etmektedir. Bu ilkeden hareketle, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu, 3294 Sayılı Yasa ile 1986 yılında kurulmuştur.
Bu yasayı uygulamak amacıyla 5263 Sayı ve 01.12.2004 Tarihli Yasayla Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü kurulmuştur.
Anayasa’nın 2.maddesinde ifadesini bulan “Sosyal Devlet” ilkesinin en belirgin oluşumu olan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü, sosyal güvenlikten yoksun muhtaç ve düşkünlere ilişkin devletin tüm sosyal sorumluluklarını yerine getirmektedir.
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları (SYDV ) ;3294 sayılı Kanunun 7.maddesi uyarınca, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonunda toplanan kaynağın ülke çapında ihtiyaç sahibi vatandaşlara nakdi ve ayni olarak dağıtılmak ve bu Kanun’un amacına uygun çalışmalarda bulunmak üzere, her il ve ilçede, mülki idare amirlerinin tabii başkanlığında Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları kurulmuştur.
Halen 81 il ve 850 ilçe olmak üzere 931 adet Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Türkiye genelinde faaliyetlerini sürdürmektedir.
"Bizleri bugünlere ve geleceğe hazırlayan yaşlılarımız için hayatı kolaylaştırmak ve kimseye muhtaç olmadan yaşamalarını sağlamak devletimizin öncelikli görevleri arasındadır."
Unutmayın ki bir gün herkes yaşlanacaktır.
Büyük Atatürk ne demiştir "Bir milletin yaşlı vatandaşlarına ve emeklilerine karşı tutumu; o milletin yaşama kudretinin en önemli kıstasıdır. Geçmişte çok güçlüyken, tüm gücüyle çalışmış olanlara karşı minnet hissi duymayan bir milletin, geleceğe güvenle bakmağa hakkı yoktur."